Ana içeriğe atla

Toplasin a dostlar! Konu muhim...

Geçenlerde @OtomatikTembel 'in attığı "Çağımızın vebası ısrar..." tweeti ile bendeniz başladım düşünmeye, malum pek bir seviyorum.

%100 katıldığım bu tespite yapılacak o kadar çok ekleme var ki.. örneğin;


  1. Cehalet: Eskiden Türkiye'de okuma-yazma seviyesinin kaç olduğunu, bunu nasıl arttırabileceğimizi, okuma-yazma bilmeyen insan mı olurmuşu falan tartışıyorduk memleketçe, kampanyaların arkası kesilmiyordu. Şimdi böyle bir endişe yok belli ki ülkece okuyor ve yazıyoruz, ala fakat bu sefer başka bir iletten muzdaribiz, "cehalet" Hatta bunun için şahane bir söylem bile mevcut "ÖYLE MÜTHİŞ BİR MEZİYETTİR Kİ CEHALET, HER ŞEYİ SEN BİLİRSİN..." Harika ötesi bir söylem bu! Memleket cehaletten kırılıyor adeta, herkes her şeyin en iyi bileni ama sorsak bilgi var mı? Ara... ara.... belki de bulursun.... 
  2. Cüret: "Cahilin cüreti" diye boşuna denmiyor. Bu kişilere rahatlıkla "cahil cühela" diyebiliriz, farzdır :) Kişi cahil olduğunu kabullenmez tabii hele bizim topraklarda asla, bu sebeple bu feci durumu bir de densiz-dengesiz-ayarsız ve orantısız söylem ve davranışlarla pekiştirir ve olur size bir mide bulantısı sebebi. Daima eser gürler, asar keser, yazar çizer bu kimseler, bitmez kestikleri ahkam, bitmez öğütleri, bitmez söyleyecekleri tıpkı hiçbir yere varmayan o sözleri gibi...
  3. İma: Direkt konuşamayan bir güruh vardır, daima indirekt konuşur, dolaylı yoldan anlatır, karşısında yalvaran gözle bakarsınız ağzından tek kelime net bir şey çıksın diye mümkün değil gelmez, ya lafı top cambazı gibi evirir çevirir, ya konuyu ama asla net olarak ne istediği, ne söylediği, neden söylediği anlaşılmaz. Bu kimseler "karaktersiz" veya "karakter eksikliği" yaşadıklarına inandığım, hayatları boyunca fikir beyan edememiş, bastırılmış, konu veya durum ne olursa olsun bir taraf olma durumundan yoksun ve bundan hayli çekinen dönek diyemeyeceğiniz insan türüdür. Dönek diyemeyiz çünkü neyden döndü bilmiyoruz :) Bunlar varlar, aramızdalar ama temsil ettikleri bir fikir, görüş, kurum, kişi, karakter... vb yok. Aidiyetsiz ve sorumluluk duyguları gelişmemiş sürü bunlar. 
  4. Kıroluk: Böyle bir kelime TDK'da yok, ama böyle bir durum var ve maalesef çok yaygınlar, yayıldılar hatta neredeyse teslim olacağız fethedecekler hepimizi, endişeliyiz. Eskiden tipi, kılığı kıyafeti derli toplu olmayan, adab_ı muaşeret kurallarına uymayan (sokağa tüküren, yolda yürürken pipisini kurcalayan..vb) kaba saba insanlara denirdi oysa şimdi bunun bir de varlık içinde olanları türedi, eğitimlileri türedi... İmkansızlıkların beraberinde getirdiği bu kavram oldu mu bize tüm imkanlara rağmen içinden çıkılamayan ve maalesef uğraşılması gereken bir sorun... Rabbim reva mı bu? :( 
  5. Etiksizlik: Bu kavram ile de hiç denk gelmemiş kimseler çoğunluk hal böyle olunca önce Etik kavramı nedir bunu paylaşmayı bir borç bilirim; "Etik, insanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan araştıran bir felsefe disiplinidir." Hatta bu konuda değinmek istediğim ne varsa, MADDE MADDE, olumlu ve olumsuz tarafları ile hatta şöyle söyleyeyim tam bir kahve ağzı ile çarşaaaf çarşaaaafff yazmışlar efenim, buyurunuz; http://www.foca.gov.tr/etik-kurulu/etik-kavrami/  çoğaltıp eşe dosta arkadaşlara mı dağıtırsınız, şirketinizin duvarına mı asarsınız, evinizin en nadide köşesine mi çerçeveletip yerleştirirsiniz bilemem ama lütfen dimağlarımızda yer edecek şekilde muhafaza edelim, yayalım, UYGULAYALIM... Bu bir medeniyettir, görgüdür, saygıdır, haktır.. Biz bu kavramın yoksunluğundan her alanda çekiyoruz malum, etmeyin! 

Bunlar benim en baskın canımı acıtan, hazım etmekte zorlandığım çağımızın vebalarından 5'i. Saymakla bitmez gerçi, hepimizin mutlaka aklından neler geçiyor şuanda.

Size bu sene tesadüfen keşfettiğim fakat büyük keyif alarak izlediğim, yukarıda bahsi geçen pek çok kavram ve duruma çok güzel değinen bir film tavsiye edeyim, Digitürk sahibiyseniz "Dilediğin zaman izle" seçeneğinde filmler başlığı altında bu filmi bulmanız mümkün. 





Keyifle izleyeceğinizi umuyorum! 

Damla Demirel 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Siz Simay'ın ablası mısınız?

Et Voila!  Yazıyı okurken fonda çalmasını tavsiye edebileceğim şarkı;   https://www.youtube.com/watch?v=hWLc0J52b2I Who do i want to be today?   Şu sıralar tartışmasız Simay Demirel olmak isterdim sanırım. Sadece aşıklar ve ışıkların şehri Paris'te yaşıyor olması, hayallerini bir bir gerçeğe dönüştürüyor olması veya benim biricik kardeşim olması sebebiyle değil... Karakteri - kendine yarattığı dünyada edindiği yer - kendinden yarattığı harika kadın ile ben bu sıralar Simay Demirel olmayı gerçekten isterdim ve bu blog yazısını da bu vesile ile kendisine ayırıyorum. Simay Demirel , nam_ı diğer @simotto  neler yapar peki?  ( Instagram hesap adı )* Marmara Üniversitesi, İşletme bölümü okurken erasmus ile başlayan Paris macerası akabinde masterını yaptığı "Lüks Marka Yönetimi" eğitimi süresince Oscar de la Renta'dan Dice Kayek'e, Paris Moda Haftası'nda aldığı sorumluluklardan, yurtdışı bazlı trendy markaları Fransa'ya getiren ilk ...

İnadına gülmek... İnadına yaşamak... En güzel tepki mizah!

Herkese selamlar, Geçen sene Kasım ayından beri ara verdiğim yazılarıma tekrar dönmemi sağlayan whats up yazışması; Bu cümleler akabinde yazmamak için hiçbir gerekçe bulamadım kendimde. Öyle ya biz Gezi çocuklarıyız, biz direnmeyi, biz tepki vermeyi, biz her türlü haksız ve hukuksuzluğa dimdik karşı durmayı bilmiş, koca hükümetin elini kolunu bağlamış, tarihe geçecek o eyleme imza atmış orantısız zeka ve mizahın gücünü cehaletin her türlüsüne fütursuzca kullanmış neslin çocukları değil miyiz? Şimdi neden sessizlik? Şimdi neden tepkisizlik olsun ki? Oturup yaşanan siyasi, stratejik ve trajik gelişmeleri bir de ben değerlendirmeyeceğim. Bunu zaten Twitter - Facebook ve türevleri üzerinden bizler, bazı hala cesur kalabilen köşe yazarlarımız yeterince yapıyor. Kendi kendimize, bizlerle aynı fikirlere bol bol like'lar, yorumlara retweetler yapıp hislerimize tercüman olan kişi ve paylaşımları yine bizlerle aynı fikirlerdeki takipçilerimizle paylaşarak "farkındalık" ya...

Vefa...

Yeni yıl öncesi geleneksel iş arkadaşlarımızla, ekipçe hediye alışverişi yaparken arkadaşlarımızdan birine güzel bir hediye denk geldi, bana da bu vesileyle ilham... Çalışmalarını her zaman ilgiyle takip ettiğim Lugat 365 'in "güzel kelimeler takvimi"nden kendime bir kaç kelime seçtim. İlgilenenler için bahsettiğim ürünün satışının yapıldığı link;   https://www.guzelkelimelerdukkani.com/guzel-kelimeler-takvimi-2019 Çok uzun yıllardır " ne seneydi be!" dedirten belirli bir senem yok, açıkçası bir kaç senedir üst üste ortalamanın altında mutluluk veren yıllar geçiriyorum, buna obsesif bir tutumla takılmıyorum fakat dikkatimden de kaçmıyor. Özlediğim yıllarım var... Ama şunu da biliyorum ki ben " Müsterih "im! Özlediğim yıllarımı geri getiremem belki ama içim ve en önemlisi vicdanım rahat. Beni besleyen şeyler yaptığıma inanıyorum, aynı kalmamak adına çaba sarfediyorum ve kendimi aşmaya, sınırlarımı zorlamaya çaba harcıyorum. Hep derim ...