Ana içeriğe atla

Vefa...


Yeni yıl öncesi geleneksel iş arkadaşlarımızla, ekipçe hediye alışverişi yaparken arkadaşlarımızdan birine güzel bir hediye denk geldi, bana da bu vesileyle ilham...

Çalışmalarını her zaman ilgiyle takip ettiğim Lugat 365'in "güzel kelimeler takvimi"nden kendime bir kaç kelime seçtim.

İlgilenenler için bahsettiğim ürünün satışının yapıldığı link;  https://www.guzelkelimelerdukkani.com/guzel-kelimeler-takvimi-2019

Çok uzun yıllardır " ne seneydi be!" dedirten belirli bir senem yok, açıkçası bir kaç senedir üst üste ortalamanın altında mutluluk veren yıllar geçiriyorum, buna obsesif bir tutumla takılmıyorum fakat dikkatimden de kaçmıyor. Özlediğim yıllarım var...

Ama şunu da biliyorum ki ben "Müsterih"im!


Özlediğim yıllarımı geri getiremem belki ama içim ve en önemlisi vicdanım rahat. Beni besleyen şeyler yaptığıma inanıyorum, aynı kalmamak adına çaba sarfediyorum ve kendimi aşmaya, sınırlarımı zorlamaya çaba harcıyorum. Hep derim "ben buyum!" insanı olmayı hiç sevemedim, ben benden kendim ve içinde bulunduğum ortam için ortaya daha iyi ne çıkartabilirim bunun için ciddi bir mesai harcıyorum.

Vicdanımın ve iç huzurumun yanı sıra şununda gayet iyi farkındayım ki ben "Müstesna"yım!


Kaidelerin dışındayım, genelin peşinde ortalama bir insan değilim dolayısı ile "herkese göre" biri de değilim. Belirli kalıpların içine kolaylıkla sokulmayacağımı biliyorum, kimi zaman maruz kaldığım insanların veya kıymetli olduğunu sandığım kişilerin sebep oldukları olumsuz hislerle kendimi sorgulamıyor değilim ama takılı kalmamaya özen gösteriyorum çünkü herşeyden evvel özgüvenim var benim. "Kendime" güveniyorum ben, bundan daha büyük bir lüks var mıdır?

Ve herşeyden çok "Letafet"e inanıyorum...


Madden ve manen güzelliğe, iyiliğe, hoşgörüye olan inancım çok yüksek. Bunca yüzeyselliğin, abartılı gösterişin, içi boş iddiaların ortalığa saçıldığı günümüzde, naif iyiliğin, iyi niyetin, iyi kalbin, iyi insanlığın, nezaketin, anlayışın birleştirici gücüne inanıyorum. İyiler elbet kazanacak, biliyorum :)

Çünkü "Ümit var"...



Karamsar değilim, kendi hayatım için, içinde bulunduğum şartlar için, olmasını dilediğim ama henüz gerçekleşmemiş hayallerimin tamamına dair ümidim var. Sabrımın üzerine çalışıyorum sadece,  hoş biraz tez canlıyım, biraz da tembel :) Ama bir şeylerin sadece olmasını beklemiyorum, inandığım şeyler için ısrarcıyım, elimden gelen tüm imkanları ortaya koyuyorum, cesurum ve süreç ne olursa olsun teslimiyetim var, beni aşan durumlarda, inandığım şeyler için teslim olmayı biliyorum. İhtiyacım olan yegane şey denge. Onu da uygulamayı becerdiğim zaman eminim bazı şeylerin değişmeye başladığını artık görmeye başlayabileceğim.

Hediye bana alınmış olmasa da, bu kadar anlam ve farkındalık çıkartabildim kendime, potansiyelimi siz düşünün :)

Yakın bir zamana kadar "elalem" mantığına hayli önem ve kıymet veren biriydim, insanlara göre şekil almazdım elbet ama içinde bulunduğum veya bulunmak zorunda olduğum topluluğun genel geçerliliği olan konularına göre sivri köşelerimi daima törpülerdim, her yorumu bazen haddinden fazla önemserdim. Şimdi hayatımda tuttuğum insan kadar, insanların yorumları konusunda da seçiciyim, "ağzı olan konuşunca" mantığım ve değer yargılarım artık daha da yoğun ve keskin şekilde bunun gibi olmaya başladı;



Bunca zaman tavrım - tarzım ve prensiplerim konusunda esneklik göstermişliğim çok, neticesinde pişmanlıklarım eylemin kendisinden daha da çok oldu. En azından 2019 için kendime dengenin yanı sıra bu konuda da teoriyle sınırlı kalmayan, pratiğe de geçirebildiğim bir sene diliyorum.

Yazıya adını veren bir finalle, hepimize en içten sevgilerimle, hayallerimizin gerçek olduğu, dostluğun, sevginin, aşkın ve muhabettin artarak çoğaldığı bir yeni sene diliyorum!




Damla Demirel

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Siz Simay'ın ablası mısınız?

Et Voila!  Yazıyı okurken fonda çalmasını tavsiye edebileceğim şarkı;   https://www.youtube.com/watch?v=hWLc0J52b2I Who do i want to be today?   Şu sıralar tartışmasız Simay Demirel olmak isterdim sanırım. Sadece aşıklar ve ışıkların şehri Paris'te yaşıyor olması, hayallerini bir bir gerçeğe dönüştürüyor olması veya benim biricik kardeşim olması sebebiyle değil... Karakteri - kendine yarattığı dünyada edindiği yer - kendinden yarattığı harika kadın ile ben bu sıralar Simay Demirel olmayı gerçekten isterdim ve bu blog yazısını da bu vesile ile kendisine ayırıyorum. Simay Demirel , nam_ı diğer @simotto  neler yapar peki?  ( Instagram hesap adı )* Marmara Üniversitesi, İşletme bölümü okurken erasmus ile başlayan Paris macerası akabinde masterını yaptığı "Lüks Marka Yönetimi" eğitimi süresince Oscar de la Renta'dan Dice Kayek'e, Paris Moda Haftası'nda aldığı sorumluluklardan, yurtdışı bazlı trendy markaları Fransa'ya getiren ilk ...

İnadına gülmek... İnadına yaşamak... En güzel tepki mizah!

Herkese selamlar, Geçen sene Kasım ayından beri ara verdiğim yazılarıma tekrar dönmemi sağlayan whats up yazışması; Bu cümleler akabinde yazmamak için hiçbir gerekçe bulamadım kendimde. Öyle ya biz Gezi çocuklarıyız, biz direnmeyi, biz tepki vermeyi, biz her türlü haksız ve hukuksuzluğa dimdik karşı durmayı bilmiş, koca hükümetin elini kolunu bağlamış, tarihe geçecek o eyleme imza atmış orantısız zeka ve mizahın gücünü cehaletin her türlüsüne fütursuzca kullanmış neslin çocukları değil miyiz? Şimdi neden sessizlik? Şimdi neden tepkisizlik olsun ki? Oturup yaşanan siyasi, stratejik ve trajik gelişmeleri bir de ben değerlendirmeyeceğim. Bunu zaten Twitter - Facebook ve türevleri üzerinden bizler, bazı hala cesur kalabilen köşe yazarlarımız yeterince yapıyor. Kendi kendimize, bizlerle aynı fikirlere bol bol like'lar, yorumlara retweetler yapıp hislerimize tercüman olan kişi ve paylaşımları yine bizlerle aynı fikirlerdeki takipçilerimizle paylaşarak "farkındalık" ya...